Çok acıtan yaralar, sıradan evlerin içindedir bazen. Ve o evlerin içinde birbirinden ayrı gibi duran fakat aynı seçime zorlanan kadınlar vardır.
Bu roman, birbirine destek olmaya çalışan iki kadının kendi aynaları ile karşı karşıya kalışlarına ve geri dönüşü olmayan o noktaya uzanan yolculuklarına eşlik etmeye çağırıyor sizleri.
Normalleştirerek görmezden gelmeye çalıştıklarımızı anlatırken hem geçmişe hem de geleceğe göz kırparak toplumdaki sınıf ve cinsiyet ayrımını çarpıcı bir şekilde anlatıyor.
İpek Alkan'ın ikinci kitabı Şeker ve Çamaşır Suyu'nda, konuşmaya karar veren bir kadının her şeyi değiştirebildiğine tanık olacaksınız.